Aktivist Hareketleriyle Bilinen Norveç, Su Altı Madenleri İnşa Ederek Ne Yapmayı Amaçlıyor? Çevre Dostu Olmadığı Kesin!

Norveç Parlamentosu, Norveç Denizi’ndeki bazı bölgelerde su altı madenciliği için araştırma yapılmasını onayladı. Peki, bu kararın arkasında ne var?

Bu durum, çevresel ve jeopolitik açıdan büyük sonuçlar doğurabilir. Neden mi? Sizi şöyle aşağıya alalım.

Neden su altı madenciliği?

Atlantik Okyanusu’nun ortasında, su altında yer alan ve dünyanın en uzun dağ sırası olan Orta Atlantik Sırtı’nda volkanik patlamalar sayesinde altın, gümüş ve nadir toprak elementleri gibi değerli metaller yüzeye çıkar.

Norveç, bu bölgede su altı madenciliği yapmayı planlayan ilk ülke oldu. Bu karar, potansiyel çevresel risklerle dolu ve birçok aktivist tarafından şiddetle eleştirildi.

Su altı madenciliği, deniz tabanından patates büyüklüğünde nodüllerin çıkarılmasını içerir. Bu işlemin, deniz ekosistemleri üzerinde ne tür etkiler yaratacağı hâlâ belirsiz.

Norveç’in önde gelen petrol şirketi Equinor bile, su altı madenciliğinin okyanus ve deniz biyolojik çeşitliliği üzerindeki tehditlerinden endişe duyuyor.

WWF gibi kuruluşlar, su altı madenciliğine moratoryum çağrısında bulunuyor ve birçok büyük şirket, deniz tabanı kaynaklarını ürünlerinde kullanmayı reddediyor.

Madencilik, ekonomik açıdan büyük getiriler vaat ediyor.

Norveç bu projeyi başarabilirse, 38 milyon tondan fazla bakır ve 45 milyon ton çinko bulmayı umuyor. Ayrıca kobalt, skandiyum, magnezyum, vanadyum, titanyum ve manganez gibi değerli mineraller de bulunabilir.

Ancak bu kaynakların çıkarılması, uluslararası düzenlemelere ve BM’nin deniz yaşamını koruma amaçlı gelecekteki anlaşmalarına bağlı olacak.

Bilim insanları, deniz tabanı madenciliğinin çevresel etkilerini daha iyi anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini savunuyor.

Deniz tabanından mineral çıkarma işlemi, uzaktan kumandalı madencilik araçları ile gerçekleştirilir ve bu araçlar, 3.000 ila 5.000 metre derinlikte değerli mineralleri bulur. Deniz madenciliği, karasal madenciliğe kıyasla daha çevre dostu bir alternatif olabilir.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Su altı madenciliği iyi bir fikir mi yoksa riskleri mi ağır basıyor?

Kaynaklar: OBF, Reuters